Su tüketimimizi kolaylaştıran ve su filtrasyon sistemlerinin kullanımı adapte edildiği takdirde ev ve iş yerlerinde de ekonomik olarak çok uygun bir seçenek sunan su arıtma, bir içme suyu elde etme yöntemidir. Şişelenmiş ya da damacanada satılan içme sularını hazır almanın yanında su arıtma sistemlerini ev ya da ofisinizde kullandığınızda, su arıtmanın ve su arıtma sistemlerinin içme suyuna erişiminizi oldukça kolaylaştıran bir opsiyon olduğunu görebilirsiniz.
Temelde çeşme suyunu sertleştiren maddeleri süzerek elde edilen arıtma su, aynı zamanda içindeki atık maddelerden de arınarak kokusuz ve sağlıklı bir hale kavuşturulur. Suyu bu sert maddeler ve atıklardan arındırmaya ek olarak kimyasal yollarla doğal haline döndürerek filtrasyon işlemini tamamlayan ekipmanlara da su arıtma cihazı adı verilir.
Su arıtma işleminde amaç suyun organik halindeki tamamen kokusuz, renksiz ve tatsız halini elde etmektir. Suyun renginin olması gerekenden koyu olması ise suyun içinde hâlâ arıtılmış olması gereken ağır metaller ve sertleştirici bileşenlerin yer aldığını gösterir.
Kullanım amacına bağlı olarak gerçekleşen bazı değişikliklerle beraber su arıtımı üç farklı aşamada gerçekleştirilebilir. Fiziksel, kimyasal ve biyolojik arıtma olarak üç şekilde gerçekleşen arıtma yöntemlerini sizin için bu yazımızda derledik.
Su Arıtımı Nasıl Olur?
Fiziksel Arıtma
Fiziksel arıtma suyun doğal halindeki renksiz, kokusuz ve tatsız yapının elde edilmesi yolundaki ilk aşamadır. Bu aşamada suyun içinde bu durumu bozan her türlü tortu, kalıntı, toz, kum, kil gibi artıklar ayrıştırılır. Bu aşamada bu artıklar askıda bırakılır ve sudan ayrıştırılır.
Kimyasal Arıtma
Kimyasal arıtma esnasında suyun içinde çözünmüş halde olan iyonlar ile oynanır. Bu iyonlar içme suyu elde etmek için istenen değere indirilir ya da sudan tamamen alınır.
Biyolojik Arıtma
Biyolojik arıtma son aşama olmakla beraber kritik öneme sahiptir. Biyolojik arıtma sayesinde suyun içindeki mikroorganizmalar elimine edilir. Bu nokta özellikle insan sağlığı için kritik öneme sahip olduğundan dolayı çok önemlidir. Suyun içinde kalan mikroorganizmaların temizlenmesi ise kimyasal dezenfektanlar veya ultraviyole (UV) sistemleri kullanılarak güneş ışınları sayesinde gerçekleştirilir.